Covıd-19 salgın hastalığından dolayı 20 Mart'tan itibaren at yarışları ertelendi ancak safkanlar her sabah idmanlarını ve her Pazar günü sabah galoplarını yaptılar.

11 Mayıs Pazartesi günü normalleşmenin ilk ayağı kapsamında ülkemizde AVM, berberler ve kuaförler hizmet vermeye başlarken AlmanyaFransaBrezilyaAmerika'da da at yarışlarına start verildi.

8 Mayıs Cuma günü saat 22.30'da Çiftçi TV'deki canlı yayında Bakan Pakdemirli yarışların en kısa sürede başlamasını istediğini ifade ederken sürenin gecikmesi halinde jokeylere ve atçılık camiasına yardım sözü vermişti. Atçılara destek açıklaması beklentinin çok altında olup at yarışlarının ekonomiye can suyu olduğu Devlet'e yılda 2.5 milyar TL katkı sağlaması ile göz önünde.

TİGEM yetiştirdiği tayları at sahiplerine satarken koşan safkanlar, haralardaki damızlık aygır ve kısraklar, Araplar arpa ezmesi ve İngilizler yulaf yerken safkanlara havuç, elma, kuruüzüm verilerek çiftçiye de katkı sağlar.

At yarışlarının ülkemizde tekrar start alması için Bilim Kurulu onay raporu verdi. Bir iki pürüz de halledildi. TJKTYAYSDSAAYSDSİAYSD başkanları ortak bir açıklama yaparak şu ifadelere yer verdiler: "Aldığımız tüm önlemlere ilaveten, hipodromlarımızın dış dünya ile irtibatını keserek zorunlu karantina uygulaması ile birlikte antrenör, jokey, seyis ve ilaveten asgari bir teknik kadro ile yarışların 15 Mayıs 2020 tarihinden itibaren tüm sorumluluk üzerimizde olmak üzere başlatılması için hazırız."

Bana göre normalleşme adımında at yarışları ve futbol aynı bakış açısıyla değerlendirilip aynı kararla aynı zaman diliminde start almamalı. Atların aylık bakım giderleri göz önüne alınarak normalleşmeye bakış açısı getirildiğinde at sahiplerinin ayda 90 milyon TL zarar ettiği gerçeği 12 Haziran'da futbol ile birlikte start verilirse atçıya kara kara ne olacak bu giderler diye düşündürüyor.

Fonda bırakılacak 1 TL gerisi atçıya verilmesi, Maliye Bakanı ile Bakan Pakdemirli görüşme yaparak yıllardar TJK'dan her ay alınan 200 Milyon TL geliri sadece bir ay almayıp 200 Milyon TL atçıya can suyu olmaz mı?

Kemal Akyer