Tarihimizin en hüzünlü zaferidir Çanakkale. Yokluklar içindeki bir milletin çağın en güçlü devlet ve silahlarına topyekün direnişinin gerçek bir destanıdır. Bu destanın her satırında insanlık onuru vardır. Bu onur, düşmana sadece silahlı mücadelede değil, verdiği insanlık dersi örnekleriyle de baş eğdiren aziz Mehmetçiklerimize aittir.
Girdiği çatışmada yaraladığı düşman askerini canını tehlikeye atarak, sırtına alıp düşman siperlerine kadar götürme cesaretini gösteren Mehmetçik, düşmanın her bir rütbesindeki askerini kendisine hayran bırakacak kadar asil bir davranış sergileyerek, savaşın yalnızca öldürmekten ibaret olmadığını tüm dünyaya bir kez daha hatırlatmıştır.
250 bin insanımızın şehadet mertebesine ulaştığı Çanakkale’de her yaştan insanımız gönüllü olarak savaşmış, kadınlar cephedekiler için çorap örmüş, mermi imalatında bile çalışmışlardır. Kısaca vatanın her bir ferdi kendisine yönelen bu vahşi akına elbirliğiyle dur demesini bilmiştir.
Bu cephenin isimsiz kahramanları, vatanın her bir köşesinden Çanakkale’ye koşarken, asla geri dönmeyi düşünmemişler, Türklük onur ve haysiyetini en güzel şekilde korumakla üzerlerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmişlerdir. Onlar, Çanakkale Zaferi’ni elde etmekle, sadece bir zafer değil, Türk milletinin Anadolu’daki varlığının devamını da sağlamışlardır.
Övgülerin en güzeline layık olan Çanakkale Şehitleri asla unutulmayacak, Türk milletinin kalbinde ebedi yaşayacaklardır. Ruhları şad olsun!