A.Demiralay

A.Demiralay

28/01/2020 11:09

Aşağıda verilmiş olan depreme ait yorumlarımda betonarme bir yapının yapım esnası ve projelendirme safhasında asgari esaslarının ne olacağı ele alınmıştır. Yazılan bütün esas ve hususlar bu işler ile uğraşan herkes tarafından anlaşılabilir bir düzeyde yazılmıştır. Bu minimum esaslar bile yerine getirilirse yapıların ölümcül yıkımlara maruz kalmayacağı sonucu oluşacağı belirtilmek istenmiştir. Betonarme yapıların bu belirtilen esasları; olmazsa olmazıdır. Aksi taktirde sonuçlar Elazığ deprem sonuçlarından da vahim olabilirdi demek istiyorum. Çünkü Elazığ depremi bölgesinde bazı teknik sebeplerden dolayı tam etkisini ortaya çıkaramamıştır. Çünkü bu büyüklükte bir deprem daha kötü sonuçlar ortaya koyabilirdi. Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi? Yazmış olduğum bu yazılardaki bazı terimler teknik terimlerdir. Bu işler ile uğraşan herkesin bu terimleri bilmek ve anlamak zorunluluğu vardır. Bu yazıları herkesin anlayabilmesi herkesin inşaat mühendisi ve mimar olması gerekir ki böyle bir sonucun oluşması mümkün değildir. Çünkü herkes her şeyi bilemez ve anlayamaz...

NEDRET DEMİRAYAK

27/01/2020 13:25

SAYIN AHMET BEY.YORUMUNUZU OKUMAK İSTEDİM AMA,BEN ESKİ TÜRKÇEYİ ÇOK KULLANIRIM FAKAT SİZİN SÖZLERİNİZİ VE TERİMLARİNİZİ ANLAMAK MÜMKÜN OLMADI..SELAMLARIMI SUNARIM.

ARIKAN MEHMET

27/01/2020 11:05

Teşekkürler Sayın Demiralay. Bina projeleri çizilirken mühendisler zaten sizin dediğiniz konulara azami olarak riayet ediyorlar . Bizim ve ülkemizin asıl sorunu hırsızlık amacıyla uyğun kalitede ve uyğun miktarlara demir,çimonto ve kum kullanılmamasıdır. Şu anki asıl sorunumuz budur, yani hırsızlıktır . 120 metrekarelik bir daireden çalınabilecek demir çimonto miktarının parasal değeri olsa olsa 3-4 bin tl civarındadır . Büyük ve haçimli işlerde böylesine küçük miktardaki bir parayı çalmaya tenezül etmek bence hırsızlık değildir .Olsa olsa dinsizlik ve imansızlıktır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ruhu şad olsun.

A.Demiralay

26/01/2020 13:49

DEPREMLER: Dün için vermiş olduğum deprem yorumumda kolon kiriş ve perdelerin birleşim noktalarının bazılarında hiper-statik yani deformasyonların da ele alınarak oluşturulan statik çözüm sisteminde perdelerin rijitliğine oranla kirişlerin daha narin olması sonucunda aderans dediğimiz kompozit malzemelerin birlikte çalışmasını sağlayıcı bir kuvvetin yeterli olmasını sağlayan tedbirler almamız gerekmektedir. Bunlar kirişlere atılan demir boylarının standartlara uygun olması yanı sıra yatayda kirişe atılan demirler arası mesafenin 2 cm-maksimum agrega dane çapı ve donatı çapı kadar mesafe ile en büyüğü ele alınarak kiriş kalıbına donatılar yerleştirilmelidir. Gerek kolonlar ve gerekse kirişler de deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde perde ve kolonların rijitlik merkezi ile kütle merkezlerinin birbirine yakın olacak şekilde kalıp planları hazırlanarak yapının mümkün mertebe simetrik olması sağlanmalıdır. Bu mesafelerin yönetmelikte verilen sınırlar dışına çıkması durumunda mutlaka torsiyon hesabı yapılmalı ve bu yüklerin statik ve betonarme hesapları bilinen yöntemler ile yapılıp yapı torsiyona karşı korunmalıdır. Gerek kolan, gerekse kirişlerde sıklaştırma etriyeleri usule uygun bir şekilde yerleştirilmelidir. Çatı altı katlar için de yine kolonlarda kolon aderans boyları donatı kancalı bir şekilde oluşturularak bu demirler kolon içine yine usule uygun bir şekilde yerleştirilmelidir. Asla bu donatılar döşeme hizasında kesilerek beton döküm işine geçilmemelidir. Çatı yönetmeliğine göre kolonlar mutlaka mahya seviyesine kadar oluşturulmalı ve çatı da bu şekilde dizayn edilmelidir. Aksi takdirde yapının statik ve istikrarlı durumu burada da bozulacaktır. Perde sistemli yapılarda mümkün mertebe perdeler kirişlerden bağımsız bir şekilde temelden çatıya kadar bağımsız statik ve betonarme hesabı rijitliğin büyük olduğu doğrultuda ele alınmalıdır. Yani kiriş perde birleşim yeri izostatik olarak teşkil edilmesi uygun olacaktır. Beton imalatı yapılırken mutlaka vibrasyon kullanılarak betondaki fazla su ve boşlukların minimuma indirgenmesi gerçekleştirilmelidir. Yapının karkas kısmında hiçbir malzeme eksik atılmaması gerektiği gibi fazla da kullanılmamalıdır. Yapının narinlik derecesi şüpheli yapı kesimlerde kontrol edilmeli ve aşırı sehim yapıda engellenmelidir. Yerine göre kritik noktalarda sehim hesabı yapılmalıdır. Ayrıca yapının zemin ile müşterek çalışmasını sağlayacak şekilde zemin jeolojik raporları hazırlanır ve buradaki bilgilere göre temel seçimi yapılmalıdır. Bu işlem yapılmadığı takdirde yine yapı depreme karşı dayanıksız inşa edilmiş olacaktır. Ayrıca her yapının kendisine has doğal salınım periyotu bulunduğundan serbest salınımlarını yapacak şekilde bitişik nizamlı yapılar arasına kısmi dilatasyon konulması gereklidir. Kat beton imalatı bittikten hemen sonra yapı kat betonu her gün sabah ve akşam iki kez bir hafta boyunca sulanması gerekmektedir. Ekseriyette kolon ve perdelerin sulama işi de uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde beton yanar ise mukavemet kaybı oluşacaktır. Böylece yukarıda belirtilen hususlara azami uyulduğu zaman bu yapı hiçbir depremden yıkım hasarlı bir şekilde etkilenmeyecek ve asla yapıda ölümcül hasarlar meydana gelmeyecektir. Deprem doğal bir oluşum olup, onu engelleme şansımız yoktur. Ancak yukarıda belirtilen esaslar dahilinde tedbirler almamızı zorunlu kılmaktadır. Yapıdan mutlaka haksız kazanç elde edilmek isteniyorsa bu işlemin yapı karkası dışındaki imalatlar da aranması gerekmektedir demek istiyorum. Ayrıca yapı karkasının toplam yapı maliyetinin %40 nispette olduğu da hatırlatılır. Bana göre bu haksız kazanç yoluna yönelik işlere tenezzül etmemek en iyisidir. Ülkemiz ve tüm dünya için depremsiz günlere temennisinde bulunarak sözlerime son veriyorum…

A.Demiralay

25/01/2020 12:25

DEPREM: Bu gün için at yarışlarına ait herhangi bir yorum yapmayı uygun bulmuyorum. Dün akşam saatleri olan 20.55 ve 21.08 Elazığ merkezli bir depremi yaşadık. Bu deprem 6.8 büyüklüğü olan ve kırılan yüzey alanı yaklaşık 650–750 km^2 olan bir depremdi. Allah tan bu deprem Elazığ da tam merkezde oluşmadı. Bir de akşam saatlerinde olması ölüm kayıplarını oldukça azaltmıştır. Büyüklüğü fazla olan bu deprem aynı zamanda sığ bir deprem oluşu, yüzeyde oluşan şiddeti artırmıştır. Yaklaşık 6,8 km derinlikte bir deprem olduğunu yetkililer belirtiyorlar. Mesleğimin 45 yıllık döneminde bütün Türkiye de oldukça çok hizmetlerim olmuştur. Çoğunlukla herkesin tekrar etmiş olduğu “Deprem değil, bina öldürür” sözünün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha yaşamış olduk. Ben burada hiçbir kimsenin değinmediği iki hususu belirterek sözü fazla uzatmak istemiyorum. Birinci önemli husus şu olmaktadır. Bu konuda betonarme yapıların taşıyıcı sistemi olan kolon kiriş ve perdelerin birleşim yerlerinde deprem hesabı yapılırken seçilmiş olan perde- kiriş yapılanmasının hiper-statik kabul edilmesi olmaktadır. Bu şekilde bir statik çözüm yapılması sonucu birleşim yerinde aşırı demir çıkması neticesinde bu demirlerin yönetmelik gereği esaslara uygun yerleştirilmediğinden dolayı yapılar malzeme itibarı ile sağlam ölçütlü de yapılsa bu hata yüzünden yapı hemen deprem sonunda yıkılmaktadır. Hal böyle olunca hata bir nokta da olsa bile bu tüm yapının stabilizesi bozulacağı için yıkılmasını sağlayacaktır. Örneğin devlet yapılarında okul binaları ve hastane binalarının erkenden yıkılması bu proje hatası yüzünden gerçekleşmektedir. Diğer önemli hususa gelince vatandaş örneğin 100 m^2 yapısı için normalde kat başı 2.5 ton inşaat demirinin deprem bölgelerinde 3.0–3.5 ton seviyesine çıkması sonucu en gayri müsait durumda kat başı bir ton ilave demiri atmaması sonucu bu yıkıcı sonuçların ortaya çıktığını herkesin bilmesi gerekir. İstediğiniz kadar kaliteli malzeme kullanın bu iki hususu ihmal ederseniz daha çok kez molozların altından çıkacak cesetleri görürüz demek istiyorum. Deprem konusunda yapmış olduğum bu kısa ve etkin açıklamaların sonunda gerek Elazığ ve gerekse Malatya ilimizde vefat eden vatandaşlarımıza Allah tan rahmet ve yaralılara da acil şifalar diliyorum Tüm ülkemizin başı sağ olsun…